ALDATILAN EŞ, ZİNA YAPAN ÜÇÜNCÜ KİŞİYE TAZMİNAT DAVASI AÇABİLİR Mİ?

ALDATILAN EŞ, ZİNA YAPAN ÜÇÜNCÜ KİŞİYE TAZMİNAT DAVASI AÇABİLİR Mİ?

Boşanma davası neticesinde tazminat talep eden eş boşanmaya neden olan olayların yaşanmasında daha az kusurlu olduğunu ve boşanmanın gerçekleşmesi nedeniyle maddi veya manevi olarak zarara uğradığını ispatlaması gerekmektedir. Eşinizin sizi aldatması evlilik birliği içinde kusurlu davrandığının kanıtıdır. Aldatma nedeniyle boşanmayı talep edebilir, tazminata hak kazanabilirsiniz.

Aldatma evlilik birliğinden doğan sadakat yükümlülüğünün ihlali anlamına geleceği gibi, çoğu zaman diğer eşin ruhsal bütünlüğüne saldırı niteliğindedir. Aldatılan eşin kişilik hakları ve ruhsal bütünlüğü zarar görmüştür. Bunun yanı sıra maddi kayıpları da olabilir. Boşanma kararı nedeniyle maddi olarak zarara uğradığını düşünen taraf, maddi zararını somut delillerle ortaya koymak şartıyla, kendisini zarara uğratan maddi tazminat talep edebilir. Evliliğin boşanma ile sonlanması için gelinen süreçte, kişilik haklarının saldırıya uğradığını düşünen eş, kişilik haklarının ihlal eden eş veya 3. Kişiden manevi zararının tazmin edilmesini talep edebilir. Bu konuda Yargıtay birbirinden çok farklı kararlar vermiştir.

İlk olarak, üçüncü kişiye karşı açılan manevi tazminat davası hususunda 2010 yılında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu şöyle bir karar vermiştir:

“Böylece, evli bir kimsenin evlilik dışı birlikteliği, diğer eşin sosyal kişilik değerlerine saldırı niteliğinde olduğu gibi, bu eyleme katılan kişinin eylemi de bundan ayrı düşünülemez. Dolayısıyla, bu eyleme evliliği bilerek katılan kişi de diğer eşin uğradığı zarardan sorumludur. Sonuç itibariyle, davalının davacının eşi ile evli olduğunu bilerek duygusal ve cinsel ilişkiye girdiğinin tarafların ve mahkemenin kabulünde olmasına göre; davalının sorumluluğu ahlaka ve adaba aykırılık nedeniyle gerçekleşenden kaynaklanmakta; dava da yasal dayanağını haksız fiile ilişkin hükümlerden almaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece davalının açıklanan şekilde gerçekleşen eyleminden sorumluluğu kabul edilerek, bundan kaynaklanan zararın kapsamı belirlenmeli ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmelidir.”  (YHGK, 2010/4 – 129 E. 2010/173 K. 24.03.2010).

Bu karar, üçüncü kişinin evlilik birliğini bilmesine rağmen aldatma fiiline ortak olduğu durumda üçüncü kişiden de tazminat istenebileceği yönündedir. Ancak, bu kararın ardından Yargıtay 4. Hukuk Dairesi aksi yönde bir karar vermiştir. Bu karara göre üçüncü kişiden tazminat istenemeyecektir. 

Aldatma nedeniyle açılan boşanma davasında aldatılma olgusunu açıkça, delilleri ile ortaya koyabilmek ve eşler arasındaki sadakat yükümlülüğünün ihlal edildiğini tespit ettirebilmek için davanızın alanında uzman bir Boşanma Avukatı tarafından takip edilmesi gerekmektedir. Boşanma Avukatı ile davanızın takip edilmesi Boşanma davasında ileri sürdüğünüz nedenlerin TMK kapsamında boşanma sebebi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunun tespiti ve davanın takibi aşamasında hak kaybı yaşanmaması için oldukça önemlidir.

 

 

03.10.2022
161
Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Whatsapp
Egemen Hukuk Bürosu
Egemen Hukuk Bürosu
Merhaba
Size nasıl yardımcı olabiliriz?